"Totaliter Zihniyet Buyurdu: Herkes Köşesini Seçsin"

Yerçekimli acılarımızı hangi sokağına istiflemiştik
O renksiz uzayın?

Dilimden Melissa dökülürdü,
Yol alırken içimde frenleri patlamış cenaze arabaları.
Beni ilk kez o zaman aldatmıştın
Fatura ödemediği gerekçesiyle,
Şalteri devlet tarafından indirilmiş bir yıldızla.

Her seferinde bir bürokrata çarpardık
Bir savaşa,aşka..
Kıştı!
Ben uzayın kirli yüzünde "devlet asabiyeti" gibi dururdum.
Statükocu yönetim otopsime izin vermemiş, mamafih
Annem uzaya bilet bulamamıştı.
Uzay çiğ et kokardı!
Aslında ilk kez o zaman aldaltmıştın beni
Çirkin ve paslı bir neşterle.

(Nestenka'ya bilet kuyruğunda rastlardık.)


"En büyük uzaylı bizim uzaylı" gibi
Vücut-da-ki gaz oranını arttıran cümlelerle gönderilmişlerdi beni sana
(o cümle uzayda peş para etmez!)
Dünyanın kanalizasyon suyu henüz üzerime dökülmemişti
Aklımız hala Missisippi'deydi
O su
O,
Salda.
Çünkü ilk kez o zaman aldaltmıştın beni
Tatlı bir su balığıyla.

(Sigara molasının ardından)

Haybeden rütbelenmiş komutan edasıyla
Tüm müslüman ve haçlı ordularını sefere yolluyorum kasıklarına.
Washingtonlu Hasan bin beşyüz kişiyi öldürdükten sonra,
Bayrağı en güzel yerine saplayacak.

Tüm askerlerin sevgiliden uzak nasırlı ellerini
Bacaklarının arasında ısıt.
Çirkinliğini görmemeleri için başına çuval geçirme sen
Onlar geçirecekler sana.(bütün yat kalk sürünler bunun içindi)
Hasılı, ver onlara güzelim.
Ver ki;
İkinci bir sarıkamış olmayasın bana!

Tüm tabur sen koksun, bok koksun.
Antibiyotik koksun.
Ama ne olur beni dipçikleriyle de aldalt.
Yeter ki adı am-okluk olsun.
Hem kapitalist New York Filarmoni orkestrası da sizinle olacak.

Teyy..
"Yolcudur Abbas."
En sevişgen yıldızların yanına,
"bağlasan durmaz"

..


Şimdi sen en iyisi,
Kendine bir gezegen bul ve onun meridyenlerine yine kendini as!

Aksi halde temizlenmeyecek bu insan lekesi!