14 Aralık 2014 Pazar

Vietnam Radyosu'nda Çalan Türkçe Şarkı

Mesain bitmiş işten çıkmışsın diyorlar
Akbilin de doluymuş üstelik
Arizona çöllerinde yılan gibi kıvrılan bir metrobüs koltuğuna yapıştırmışlar benim de resmimi bebeğim
Halbuki ayaktayım
Halbuki sen hala bir sonraki otobüs gelene kadar çok güzelsin

Düsüyor omuzlarim

Sag olsun bacaklari, guzel bir kadin kaldirip geri veriyor onlari bana
Ah bir bilsen nasil kizdim
Yaş dolu gözlerle izledi evreni, metrobuste bos koltuk arayan sahin gözlerim
Gerildim. acibadem'den kuzey kore'ye kadar
Malesef atamiyorum uzerimden bu 6 sifiri bebegim

Sana uzun uzun yazmak istiyorum her seyi

Ama uzgunum, birazdan metroya binmem gerek
Bilirsin, vietnam metrosunda telefon cekmez
Cicekleri boynundan vurur bu ulkedeki insanlar bilirsin
Ev sahiplerinin cogu kira kontrati yapmaz bunu da bilirsin
Bence bir gun benim yerime kpss'ye girmelisin.
Dedigim gibi; kahrolasi metroya binmem gerek birazdan
Dilimi anlamayan birkac suriyeli bulur anlatirim onlara seni nasil sevdigimi
Belki beni doverler metro kan olur
Ayirmaya calisan olursa bagiririm, terslerim onlari "sizi bilgilendirmez"
Bir meyveyi anlatir gibi
Bir sehri tanitir gibi anlatirim seni onlara
Bilirsin, iett dilini butun suriyeliler bilmez.

Sonra E5 başlar

Bostanci koprusu'nde belki biraz omuz atarim benden gucsuzlere
Kalbimi sana yaslar, otobusun demirlerine tutunurum
Bilirsin, Moskova'da demirler kizil olur.
Sonra inmeye yakin New York'daki annemi arar bir sey lazim mi diye sorarim
İki ekmek ister kesin. Cemal'in bildigini kuldan saklayamayiz; cunku iki kisiyiz.
Bim'e girer tanesi 60 kurustan iki ekmek alir cikarim.

Sabah tekrardan is yoluna dökülene kadar seni bebegim

Dunyanin butun günaydınlarıyla beklerim

23.08.2014

Metrobüs Valerin

Sevgilim, 
şimdi ben bir metrobüsün içinde seni düşünmekteyim
Mecidiyeköy durağını az önce geçtik.
Yanımda kız kardeşim var adı Sinem
Çiçekli bir nehre itmek istiyorum seni.

Biliyorsun bıçağın geçmişinde kan vardır
Denize fırlatılmıştır bunların ataları
Bazı bıçaklar ise vejeteryandır
Dağlarda yaşarlar ve çok tanrılıdırlar
Bunların geçmişinde sade ekmek vardır.

Sevgilim
Zincirlikuyu durağını geçeli çok oldu
Çiçekli bir nehre itmek istiyorum seni.

23.08.2014

Dövüştükçe

I
merhaba ben geldim
eski bir şair, bitmeyen kavganın kırılmış kemiği
bir yalanın sırtında bir sürü bürokrat gördüm

II
inat dedim
inat ettim.
kiev'de kopan bacağımı kobane'de yerine diktim
"ikindi sazlıklarında adı federico olmak mı" garip
yoksa hala biraz insan kaldı mı diye dünyanın dibine bakmak mı?
yağmuru ve istasyonları beklerken
ama daha çok yağmurlu istasyonları beklerken
biraz kemal varol şiirleri okumayalım mı?

III
kendi yarattığı şeyin kölesi olan
paranın cebinde gezdirdiği insanlar
merhaba.

IV
yamaç çiçeği
keçiler bu dünyanın kırılan boynudur
bunu sana kimse söylemedi mi?

20.10.2014