19 Mayıs 2012 Cumartesi

Şu Bizim Edip


hatırlıyorsun değil mi Edip
tüm kadınlar balık kokardı bu kentte.
çok içince bir park yeri gibi aydınlık olurdu sözlerimiz
köprü hayal edip feribotla yetinmek zorunda kalan tüm araçların
mola yeri gibi olurdu sözlerimiz.
bir kadının üşüyen ayakları gibi Edip
çok içince.


İstanbul'dan bakınca
biz çok edepsizleştik.
koca bir kenti ton balığından ibaret görecek kadar hemde.
nedendir bilmem Edip
bir tek dolmuşta gördüğün kızlara tutuldun sen.
her yanından sarmaşık olur dökülürdü yolculuk.
(ne güzel bir arsızlık)
her gece

deniz gören terasına yatılı bir misafir olurdu yalnızlık
çok içince.
aşkın ayağı kırılınca yaşatmıyorlar onu Edip
birşeylerin düzeleceğine inandıramıyoruz kimseyi.
insanlar için inancımız bir banka mı yoksa
hiç durmadan hortumlanıyor muyuz nedir Edip?


- Kadınlar

haklısın Edip kadınlar.
bazı kadınlar çok güzel öpüşür
naziktirler.
onları trafikte ilerleyen bir araç gibi görmek lazım Edip
adama çok güzel yol verirler.
ama endişelenme sakın
yol oldukça herkes yolcu olmaya devam eder.


İstanbul'dan neyse Edip.
çok içince gözlüksüz böyle okunuyor bir garip memleket Çanakkale
şimdi postaya veriyorum bu filmi yarıda kesip...


Haa, ayrıca
mutluluk o kente köprüsü yok diye mi gelmiyordu Edip?

unuttum...
çok içince. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder