19 Mayıs 2012 Cumartesi

Bir Fahişenin Dramatik Unsurları



Şöyle başlamalı aslında:
- Bunu seçen ben değilim..

Amelya



Bir Fahişenin Dramatik Unsurları..


Hava bir demet karbondioksit hediye etti Amelya'nın ciğerlerine.
Vejeteryan erkekler kol gezerken
eski bir şarkının Beyoğlu mısrasında,
O'na en çok yolunu kaybetmiş tanrılar uğrardı.
Ellerinde poşetler,
saatin bi-körü..
Zamanın bıraktığı koca boşlukta.


Şöyle sağa doğru attı mı saçlarını
ben, bayram çocuklarının ellerinde patlayan torpil olurdum.
Dünyanın duvarına kazılı koca bir isyan yazısı,
ışıkdan boğulmuş tabela..
Ama O, yine de en çok tanrıları severdi.
Çünkü tanrılar yüzsüzdü.
Tanrılar, Amelya'nın en fiyakalı jartiyeriydi.

Göğüslerinden aşağıya gezegen boşaldı.
Göğüslerinden aşağıya doğmamış çocuklar boşaldı..

Tek düze hesap planına göre hiç oluşunu hesaplarken
acının tefeciliğine soyunup
onunla yattı.
Her boşalmanın ertesinde göğüslerinin adı;
hiç doğmayacak olan çocukların başlarına yıkılan
isimsiz mezar taşı olarak kaldı!
Çırılçıplak dolaştığı evindeki yatağına
Verdiği acıya karşılık,
katlarını aldı!


Amelya'ya göre tanrılar:
"Mutsuzluk hapı üreten fabrikanın çalışan tek işçileriydi
eğer mutlu olmak istiyorsak
onlarla iyi geçinmek gerekirdi"



O vakit ben..
Tanrının televizyon karşısında unuttuğu
kitapsız bir peygamber olurdum.
Şakağımdan vurmaya kalkardı havarilerin alayı!

Amelya tanrıları severdi
Ben Amelya'yı.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder