19 Mayıs 2012 Cumartesi

Gül Boşluğu


gül damlıyor yaradan


yüzüne eğiliyorum, renk dolmuş gözlerine
göz göze geliyoruz; üstüm başım sapsarı.
ve kestaneye buluyoruz göğü iki parça,
iki ayrı.

hem kırılmaz mı düşerse üzerine yüzüm.
üzerine biraz daha düşersem sebeplerim?
ya da kapanırsa tertemiz kokan kapılar gözlerime.
incitiyor seni düğümlenmiş kapıların.
eflatun yüreğim halka açık.
her ayrılık halka arz;
az önce vurulmuşlar
ayrı yönlere götüren iki çıkmaz yol ortasında sokakların.


bilirim.
herşeyden uzaklaşmak istemez elbet ellerin
ama kör işçiler çalışmış yollarımda.
renge kesiyorum!
kanıyorum!
kanıyorum!
kanıyorum koşarayak!
bir ses geliyor ah renginden sekmiş.
herkes bu işin içinde; öpüşün,
bir manastır gölgesinde sarılışın kırmızıya.

ses!

- yakalayın! çok aşık,
kaçamaz fazla uzağa. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder