19 Mayıs 2012 Cumartesi

Çekme Ellerini Aklımdan


oradaydık.
o sersem yalnızlıkta.

verecek hiçbir şeyi kalmamış bir türbe gibi bulut,
yeşil şehir:
tutup o'nu, cennete boyadım.
suretini kumar masasında kaybeden insanların
avuçlarında büyürdu yosun kokusu;
tutup kendimi, denizine sarıldım.
insan artığıydı, hep göğe boşaltılıyordu kuşlar.
tanrının birer üvey meleğiydi kuşlar: yükseğine aldandığım.
sürekli kaybettiğim birşey gibiydin sen
seni, avuçlarındaki yanık kokusundan tanıdım.

günler, kararsız yirmi sekiz çiçek,
açmaya hevesli teninde.
bu şehirde,
insanı eksik bırakan yangınlar çıkarıyor hâlâ yasadışı aşklar.
ondandır, hergün yeni bir kızım oluyor,
yeni bir oğlum.
küsme dilimin sivriliğine
yirmi üç yıl sonra düşüyor anamın rahminden,
çıkarken içeride unuttuğum mutluluğum.




ocak'tı
çaresizdim.
ağzıma sığmıyordu adın.
şehre ne zaman mavi bir yağmur yağsa,
ben kalkıp ona müge derdim..

ve bağıramıyordum.
tüm arzusu denize boşalmak olan bir ırmağın,
denize boşalırken ne hissettiğini bağırabilseydim sana
belki o gün şair olur,
gövdem büyür, kapatırdım sana tüm evreni.
sen, avuçlarına sindiğimi unutarak,
mutluluk bu deyip,
ömrüm kadar alkışlardın beni.
hem biliyorsun, bu gurbet yangınından son kurtarılacak olanda bendim...


orada,
o sersem yalnızlıkta;
senin adın hiç müge olmadı sevgilim... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder