31 Mart 2017 Cuma

VERA ANNESİ



Düşe gül indi
Ten kokuya mağaradır artık


bir gül tarihi değil midir gövdeme işlediğin
yusuf’un gömleğini diken ellerin ve odaların yüksekliğiyle
kurban olduğum ayak parmakların
dokunup tıka basa fakirlikten arda kalana
uzak, çok uzak bir sarmaşığın ismiyle oynayan çocuklar
biraz gürültü
biraz karanfilin olmayışını düşürmüştür kapına


bir güle dair ne varsa hatırlayıp
elimi unutuyorum paslı bir merdiven korkuluğunda
göl kenarları ve bitmeyi henüz öğrenememiş su yeşili büyür,
büyür gözlerinde
bütün renkleriyle yolunu şaşırmış bir sardunya


iyi olmak ihtimallerden sadece biriyse  kalp için
ve yollar gitmek kadar,
bir yere varmanın da anlamıysa
savaşın ve açlığın darmadağın ettiği bu ülkede
seni seviyorum;
bilmenin müthiş gerçekliği ve gönlüme batan  iğnenin ağrısıyla.


2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder